-
1 влияние
etki; nüfuz,itibar* * *с1) etkiока́зывать влия́ние на что-л. — bir şeyi etkilemek
2) (авторитет, власть) nüfuz; itibar••сфе́ра влия́ния — nüfuz sahası
-
2 действие
eylem,davranış; harekât; işleme,çalışma,yürürlük; etki; eylem,olay; perde (oyun); işlem* * *с1) eylem; davranışеди́нство де́йствий — eylem birliği
созна́тельные де́йствия — bilinçli davranışlar / eylemler
перейти́ к де́йствию — eyleme geçmek
он свобо́ден в свои́х де́йствиях — eyleminde özgürdür
2) мн., воен. harekatвое́нные де́йствия — askeri harekat; muhasamat
наступа́тельные (боевы́е) де́йствия — taarruz harekatı
3) işleme, çalışma; yürürlükпривести́ мото́р / дви́гатель в де́йствие — motoru çalıştırmak
вступи́ть в де́йствие (о заводе и т. п.) — işletmeye açılmak, devreye girmek
де́йствие зако́на сто́имости — değer kanununun işleyişi
ввести́ зако́н в де́йствие — yasayı yürürlüğe koymak
4) etkiпод де́йствием алкого́ля — alkol etkisiyle
ока́зывать де́йствие на кого-что-л. — birini, bir şeyi etkilemek
5) eylem; olayде́йствие рома́на происхо́дит... — romanın eylemi... yer alıyor
6) perdeпье́са в трёх де́йствиях — üç perdeli oyun
7) мат. işlemчеты́ре де́йствия арифме́тики — dört işlem
-
3 сказываться
несов.; сов. - сказа́ться1) etkilemekотрица́тельно ска́зываться на чём-л. — bir şeyi olumsuz yönde etkilemek, bir şey üzerinde olumsuz etkisi olmak / etki yapmak
уста́лость сказа́лась во второ́м та́йме — спорт. yorgunluk ikinci yarıda etkisini gösterdi
2) разг. ( представляться) kendini... diye tanıtmakсказа́ться больны́м — kendini hasta göstermek
-
4 вредно
1) нареч.вре́дно отрази́ться на чём-л. — bir şeyi olumsuz biçimde etkilemek
2) → сказ. zarar verirвре́дно для здоро́вья — sağlığa dokunur / zararlıdır
-
5 отрицательно
отве́тить отрица́тельно — olumsuz cevap vermek
отрица́тельно сказа́ться на чем-л. — bir şeyi olumsuz yönde etkilemek
отрица́тельно покача́ть голово́й — hayır / olmaz anlamına başını sallamak
См. также в других словарях:
koymak — i, e, ar 1) Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek Öteki elini doktorun omzuna koydu. S. F. Abasıyanık 2) Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak Bu işe kimi koyacağız? 3) Bırakmak İçeri kimseyi koymuyorlar. 4) Katmak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
silkelemek — i 1) Üstündeki şeyleri düşürmek, kaydırmak için bir şeyi üst üste, birden silkmek 2) Kuvvetle sarsmak Birini yakasından tutup silkelemek. 3) mec. Dövmek 4) mec. Sarsmak, etkilemek 5) mec. Yük olan, yük sayılan birinin geçim ve sorumluluğunu… … Çağatay Osmanlı Sözlük